-
1 uzak akraba
да́льний ро́дственник -
2 akraba
ро́дственник (м)* * *ро́дственник, ро́дственники, родня́hısım akraba — все [бли́зкие и да́льние] ро́дственники, вся родня́
akraba olmak — приходи́ться ро́дственником, быть в родстве́; породни́ться
uzak akraba — да́льний ро́дственник
yakın akraba — бли́зкий ро́дственник
-
3 uzak
(-ğı)1.1) прям., перен. далёкий, да́льний, отдалённыйuzak akraba — да́льний ро́дственник
uzak bir şehir — далёкий го́род
2) маловероя́тный; сомни́тельныйuzak bir ihtimal — маловероя́тная возмо́жность
uzak görmek — счита́ть маловероя́тным (сомни́тельным)
3) далёкий, чу́ждый, име́ющий ма́ло о́бщего (с кем-чем-л.), непохо́жий, отли́чный (от кого-чего)2.далеко́birbirinden uzak düşmek — быть далеко́ друг от дру́га
3.даль, далёкое ме́сто, далёкие края́uzaka gitmek — а) уе́хать (уйти́) далеко́; б) перен. заходи́ть далеко́
uzakı görmek — прям., перен. ви́деть далеко́ вперёд
uzaka sürmek — удаля́ть, отдаля́ть
См. также в других словарях:
uzak akraba — is. Yakınlığı, ilgi derecesi az olan akraba Uzak akrabamdan bir köylü gelip beni aldı. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
akraba — is., ç., huk., Ar. aḳribā 1) Kan veya evlilik yoluyla birbirine bağlı olan kimseler, hısım Geceleyin, babam, amcam, akrabamız, hepsi istasyonda idiler. Y. K. Beyatlı 2) Oluşma yönünden aynı kaynağa dayanan şeyler Akraba diller. 3) mec. Biri,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
uzak — sf., ğı 1) Gidilmesi çok süren, çok ötelerde bulunan, ırak, yakın karşıtı Mualla, uzaklardan bir ses duyar gibi oldu. P. Safa 2) Arada çok zaman bulunan Uzak bir gelecekte neler olacağı bilinmez. 3) Eli, gücü veya hükmü yetişmez O böyle işlerden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
hısım akraba — is. Yakın ve uzak bütün akrabalar Hısım akraba bir mahallede toplandılar … Çağatay Osmanlı Sözlük
dış kapının mandalı — 1) uzak akraba 2) önemsiz, değersiz … Çağatay Osmanlı Sözlük
yakın — sf. 1) Az bir ara ile ayrılmış olan (zaman veya yer), uzak karşıtı 2) Küçük, önemsiz değişikliklerle birbirinden ayrılan Buna yakın bir söz söyledi. 3) Aralarında sıkı ilgi bulunan 4) Benzeyen, andıran, yaklaşan Beş dönüme yakın bahçesi bir… … Çağatay Osmanlı Sözlük
EBAİD — (Eb ad. C.) Yakın olmayan (hısım ve akraba.) * En uzak yerler … Yeni Lügat Türkçe Sözlük